E- ISSN: 3023-6215
Resuscitation Procedures for the Newborn in Delivery Room Accompanying Risk Factors [Anatol J Med ]
Anatol J Med . 2003; 13(3): 163-169 | DOI: 10.5222/terh.2003.88046

Resuscitation Procedures for the Newborn in Delivery Room Accompanying Risk Factors

Sümer Sütçüoğlu1, Mehtap Tümer1, Esmehan Meydan2, Mehmet Tellioğlu1, Mustafa Dilek1, Babadır İşeri1, Feyza Umay1, Işın Yaprak1
1SSK Tepecik Eğitim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Klinikleri, İzmir
2SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi, İzmir

Aim: Neonatal and perinatal mortality and morbidity rates are high in our country. Quick and appropriate approach after birth may save the newborn from hypoxic injury and lower early neonatal deaths. In this study, our aim was to find out the frequency of resuscitation procedures carried out in the delivery room and the accompanying risk factors for resuscitation. Methods: Live born infants were investigated with respect to initial medical approaches in delivery room, type of resuscitation procedure, accompanying risk factors and clinical follow up, between April 2002 and September 2002. Positive pressure ventilation with mask, endotracheal tube intubatian and administering intravenous drugs were considered as resuscitation procedures. Newborns were followed up either "alongside the mother", "observed in incubator for 1-4 hours" or "transferred" to neonatal intensive care unit when necessary according to the clinical outcome. Results: 5.46% (n=62) of the 1134 live born infants were resuscitated. The most comman resuscitation procedure was positive pressure ventilation with mask (87%). Risk factors were seen in 77.7% (n=47) of the resuscitated newborns. Prematurity, in uterine growth retardation, fetal distress, fetal anomaly, multiple gestation, nuchal cord, ablatio placenta, premature rupture of membranes, preeelampsia, eelampsia, delayed labor were determined as risk factors and there were a significant correlation between resuscitation procedures and these risk factors. Conclusion: The frequency of resuscitation procedure was found to be 5.46%. Most frequently applied procedure was tactile stimulation and aspiration. It was concluded that determination of accompanying risk factors correctly with an appropriate antenatal follow up, and supplying the optimum conditions for delivery would lessen the neonatal mortality and morbidity.

Keywords: Resuscitation, fetal distress, newborn

Yenidoğanlarda Doğum Odası Resüsitasyon Uygulamaları ve Etkileyen Risk Faktörleri

Sümer Sütçüoğlu1, Mehtap Tümer1, Esmehan Meydan2, Mehmet Tellioğlu1, Mustafa Dilek1, Babadır İşeri1, Feyza Umay1, Işın Yaprak1
1SSK Tepecik Eğitim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Klinikleri, İzmir
2SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi, İzmir

Amaç: Ülkemizde neonatal ve perinatal mortalite ve morbidite hızı yüksektir. Doğumu takiben hızlı ve uygun yaklaşımla, yenidoğan bebeğin hipoksik zedelenmelerden korunması ve erken yenidoğan ölümlerinin önlenmesi mümkündür. Çalışmamızda, doğum odasında, canlı doğan yenidoğan bebeklerde resüsitasyon uygulama sıklığı ve resüsitasyon için eşlik eden risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesinde, Nisan 2002 - Eylül 2002 tarihleri arasında canlı doğan yenidoğanlar, doğum odasında yapılan müdahale, resüsitasyon işlemi; eşlik eden risk faktörleri ve klinik izlem yönünden araştırılmıştır. Maske ile pozitif basınçlı ventilasyon, endotrakeal tüp takılması ve damaryolu açılarak ilaçlı müdahale uygulamaları resüsitasyon işlemi olarak kabul edilmiştir. Yenidoğanlar, klinik durumlarına göre doğrudan "anne yanında" 1-4 saatlik "kuvözde gözlem" şeklinde ve klinik durumunun gerektirdiği hallerde SSK Tepecik Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Hastanesi Yenidoğan Servisi'nde hospitalize edilerek izlenmiştir. Bulgular: Doğumhanede doğan 113'ü prematüre toplam 1134 canlı yenidoğanın %5.46 (n=62)'sına resüsitasyon uygulanmıştır. Maske ile pozitif basınçlı ventilasyon (PPV) %87 ile en sık uygulanan resüsitasyon işlemi olmuştur. Resüsite edilen yenidoğanların %77.7 (n=47)'sinin tekli ve çoklu risk faktörüne sahip olduğu belirlenmiştir. Prematürite, intrauterin büyüme geriliği, fetal distres, fetal anomali, çoğul gebelik, kordon dolanması, ablatio plasenta, erken membran rüptürü, preeklampsi-eklampsi ve uzamış travay risk faktörleri olarak bulunmuş, resüsitasyon uygulanması ile her biri arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak, taktil uyarı ve aspirasyanun doğum odasında en sık uygulanan müdahale şekli olduğu, resüsitasyon gereksiniminin %5.46 olup, bu olgularda tekli veya çoklu risk faktörlerinin önceden belirlenmesi ve doğumun uygun koşullarda yapılması halinde neonatal mortalite ve mobiditenin azaltılabileceği kanısına varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Resüsitasyon, fetal distres, yenidoğan

Sümer Sütçüoğlu, Mehtap Tümer, Esmehan Meydan, Mehmet Tellioğlu, Mustafa Dilek, Babadır İşeri, Feyza Umay, Işın Yaprak. Resuscitation Procedures for the Newborn in Delivery Room Accompanying Risk Factors. Anatol J Med . 2003; 13(3): 163-169
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale