INTRODUCTION: The purpose of our study was to identify the relevance of computed tomography findings in the prediction of malignancy potential in gastrointestinal stromal tumors and to compare the relationships between risk groups and computed tomography findings according to the National Institutes of Health and the Armed Forces Institute of Pathology criteria.
METHODS: We evaluated the computed tomography examinations of 23 patients with gastrointestinal stromal tumors. We evaluated the tumors according to size, contour, central hypodensity, contrast enhancement, growth pattern, mesenteric heterogeneity, local invasion, ulceration, presence of lymphadenopathy, fluid collection and metastasis. These findings were correlated with histopathologic findings, and their relevance on the prediction of malignancy potential was evaluated according to the National Institutes of Health and the Armed Forces Institute of Pathology criteria. We also evaluated the tumors for carrying high risk potential for malignancy.
RESULTS: Tumor size (p = 0.023) and central hypodensity (p = 0.036) were statistically significant for risk stratification according to the National Institutes of Health criteria. Contour irregularity (p = 0.036, p = 0.026) and mesenteric heterogeneity (p = 0.021, p = 0.005) were significant in the evaluation of high risk potential according to the National Institutes of Health and the Armed Forces Institute of Pathology criteria, respectively.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Contour irregularity and mesenteric heterogeneity may be useful to predict the high risk potential according to the both criteria. Tumor size and central hypodensity may provide risk stratification according to the NIH criteria.
GİRİŞ ve AMAÇ: Çalışmamızın amacı gastrointestinal stromal tümörlerin radyolojik bulgularının malignite potansiyelini öngörmedeki etkinliğinin National Institutes of Health ve Armed Forces Institute of Pathology kritlerine göre araştırılmasıdır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamızda Ocak 2010- Ocak 2016 tarihleri arasında patolojik olarak gastrointestinal stromal tümör tanısı almış 50 hasta rerospektif olarak incelenmiştir. 27 hasta preoperatif bilgisayarlı tomografi tetkiklerine ulaşılamadığından çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmaya dahil olan 23 hastanın preoperatif bilgisayarlı tomografi tetkiklerinde tümörler boyut, kontur özellikleri, homojenite, kontrastla boyanma şekli, santral hipoatenüasyon varlığı, büyüme paterni, mezenterik heterojenite, çevre dokulara invazyon, kavitasyon, eşlik eden batın içi serbest sıvı, eşlik eden karaciğer metastazı ve 1 cm’den büyük lenf nodunun varlığı açısından değerlendirilmiştir. Radyolojik bulgular histopatolojik bulgular ile kıyaslanmış ve radyolojik bulguların malignite potansiyelini öngörmedeki etkinlikleri araştırılmıştır. Tek değişkenli ve çok değişkenli lojistik regresyon analizleri kullanılmış ve p<0.05 olması anlamlı kabul edilmiştir.
BULGULAR: 23 hasta ile yaptığımız çalışmamızda tümör boyutu (p = 0.023) ve santral hipodansite varlığı (p = 0.036) National Institutes of Health kriterlerine göre risk grubunu belirlemede anlamlı bulundu. Kontur düzensizliği (p = 0.036, p = 0.026) ve mezenterik heterojenite (p = 0.021, p = 0.005) ise sırasıyla hem National Institutes of Health hem de Armed Forces Institute of Pathology kritelerine göre yüksek risk varlığını belirlemede anlamlı olarak bulundu.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Sonuç olarak kontur düzensizliği ve mezenterik heterojenite yüksek risk varlığını ön görmede yol gösterici olabilmektedir. Tümörlerin radyolojik olarak benign ve malign olma özellikleri tedavi ve takip sürecinde hastalar için önemli farklar yarattığından, çalışmamızın bu süreçlerde önemli yarar sağlayacağını düşünmekteyiz.